Düşüncelerimiz ve savunduklarımız gerçekten bize mi ait ?
Yoksa bakış açımız manipüle edilip birilerinin fikirlerine köle mi oldu beyinlerimiz ? Hadi, küçük bir
arayışa çıkalım…
Eskiden televizyonlarda hangi yayın yapılırsa insanlar
bunları izler, düşünceleri yayıncılar tarafından şekillendirilirdi. Ancak bu
zor bir yöntemdi. Çünkü herkesin görüşü, algı şekli, inanma isteği farklı
olduğundan bu çabalar istenildiği kadar etki bırakmazdı. Bakınız istenildiği
kadar diyorum, çünkü bıraktığı etki gözle görülür derecede.
Şimdi ise sosyal medyada herkes beğendiği sayfaları takibe
alıyor. Herkes sadece kendi düşüncesinde paylaşımlara maruz kalıyor. Bunun
sonucunda ne oluyor biliyor musunuz ? Kendi düşüncesinden olmayanları aptal
yerine koyuyor, ve tek doğrunun kendi gördükleri olduğunu zannediyor.
Örneğin bir konu hakkında resmi konuşma yapılıyor; A görüş bunun çok mükemmel olduğunu anlatarak ve farklı şekillerde yayınlıyor, B görüş ise bunun adeta bir rezalet olduğunu öne sürerek sadece yanlışlarını öne çıkarıyor
Peki biz hangisine inanıyoruz ?
Durun ben söyleyeyim.
Hangisini takip ediyorsak ona tabii ki.
Sadece kendimizin ve sizin gibi olanların akıllı olduğunu düşünerek adeta kendi kendimizi gaza getirip bunu paylaşıyoruz. Ama karşı tarafın da bunu böyle yaptığını göz ardı ediyoruz. Tabiri caizse kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz.
Eğer bunu yapıyorsak, muhtemelen Türkiye’deki 50 milyon kişiden bir gram dahi farkımız yok, ve biz, bilinçli olduğumuz zannettirilerek, YÖNETİLİYORUZ.
Şimdi, hangi görüşten olursak olalım; mutlaka karşı görüşe ait birkaç sayfayı da takibe alalım. Onların ne yaptığını, nasıl düşündüğünü analiz edelim. Hiç kimse her konuda haklı olamayacağı gibi, hiçbir görüş de her konuda yanlış değildir. Onların doğrularını tebrik edin, sadece yanlışlarını eleştirelim. Yanlış olup olmadığına da, paylaşımlara bakarak değil “sadece özgür irademizle” karar verelim. Bakın böyle yaptığımızda bilincimizi yönetenlerden geri alıp fikir özgürlüğümüzü kazanmış olacağız.
Toplumu bu yöntemle kutuplaştırmaya çalışanlardan,
ellerindeki silahı geri almış olacağız
Unutmayın. Bu ülke, hepimizin.
Artık anlamalıyız ki bir virüs ya da Düşman askerleri geldiğinde, senin görüşün böyleydi serbestsin demeyecekler.Herkese aynı muameleyi gösterecekler.
Şimdi, ayrılıkları bırakıp, bir olmanın tam vakti değil mi ?
Yorumlar
Yorum Gönder